SÖĞÜT GÖLGESİ-7

“Üç Kralın Yönetimi Düşecek Mi?”

Bölüm 7:

Önce yönetim merkezinin çevresinde durumları kontrol etmeye başladılar. Üç kralın da birlikte hareket ediyor olması ormanda pek görülen bir durum değildi.

Kızıl Aslan kuyruğuyla bir sağındaki Sarı Aslana, bir solundaki Siyah Aslana burarak:

“Bakın, sizin de dikkatinizi çekti mi? Merkezimizin çevresine her elli ağaçtan sonra bir tilki koyulmuş. Sanki merkezi ablukaya almışlar gibi…”

Sarı ve siyah aslan da çevrelerine bakındıktan sonra Böğürtlen Yolundan ormanın diğer bölgelerine doğru hareket ettiler.

Ormanda sükunet hakim görünüyordu. Kızıl Aslan yine arkadaşlarına döndü, başını yere eğerek:

“Geçtiğimiz her yerde ala kargalar bizi takip ediyorlar sanki. 70, 80 ağaçta bir de möbetleşe değişiyorlar.”

Sarı Aslan da durumdan şüphelenip:

“Öyleyse ayrı ayrı hareket edelim. Ben Söğüt Gölgesi bölgesine, Siyah Aslan kuru ağaç bölgesine, sen de yönetim bölgelerine git. Akşama göl kıyısında buluşalım ve durumu değerlendirelim.”

Aslanlar hızlı bir şekilde dağılarak hareket ettiler. Aynı anda ağaçlardan ala kargaların farklı yönlere doğru uçuştukları görüldü.

Sarı Aslan, Söğüt Gölgesine geldiğinde burada toplanmış sohbet eden hayvanları gördü. Kendisini fark ettirmeden salkım söğütlerin arkasına uzandı ve konuşulanları dinlemeye başladı.

Siyah Aslan, kuru ağaçların bulunduğu ve ormanın en az kullanılan bölgesine geldiğinde kurtların burada toplandıklarını gördü. Sınır bile sayılmayan bu bölgede kurtları görmek hayli garibine gitti aslanın.

Kızıl Aslan, yönetim bölgesini dolaşırken garip bir durumla karşılaştı. Kaplanlar yönetim bölgesinin bulunduğu göl kıyısından taşınmışlar, yine göl kıyısında bulunan ama ırmağın öte tarafına yerleşmişlerdi.

Yönetim merkezinin sınırlarına yerleştirilen tilkiler, orman sınırlarına yerleştirilen çakallar aklına gelince yelelerini kabartarak kendi kendine söylendi:

“Hiç kimse bana bunların normal olduğunu söylemesin. Garip bir şeyler dönüyor ama çözeceğiz. Bizimkiler bir gelsinler hele.”

Kızıl Tüylü Tilki, Söğüt Gölgesinde dinlenen hayvanlarla sohbet ediyor ve bir yandan da Kesik Kuyruğun planlarını adım adım işliyordu.

“Görüyorsunuz ki ormanda her şey eskisinden çok daha iyi durumda. Bütün işler tıkır tıkır işlerken krallar kendi keyifleri doğrultusunda bir yaşam sürüyorlar. Her şeyin en iyisini yiyip içiyorlar. Ormanın da en güzel yerlerine yerleşmişler ve başka hayvanların buraları kullanmalarına izin dahi vermiyorlar. Onlara yapılan masraflar ile hepimiz daha iyi bir hayat sürebiliriz.”

Siyah beyaz renkleriyle pırıl pırıl parlayan zebra söze karıştı:

“Nasıl olacak bu? Bunu nasıl değiştireceksiniz?”

Kızıl Tüylü Tilki, parlayan dişlerini göstererek zebraya döndü:

“Az kaldı, haftaya görürsünüz nasıl olacağını.”

Tilki tam bunları söylerken salkım söğütlerin dallarıyla çevrili olan ve tam arkalarındaki küçük derenin bulunduğu bölgeden bir hışırtı duyuldu. Bir an tüm hayvanlar sustular ve sesin geldiği bölgeye baktılar. Tilki başını eğmiş ağaçların arasını görmeye çalışırken beyaz bir çakal da diğer hayvanların arkasında sağı solu kolluyordu.

Ağaç dallarının arasından toza toprağa bulanmış bir şekilde kaplumbağa göründü. Kendisine dikkatle bakan parlak zebraya dönerek:

“Şuradaki taşın üstünden atlayamayınca yuvarlanıverdim. Kısmete bak ki ters dönmedim de yanınıza gelebildim. Yoksa fark edilinceye kadar ters beklemek zorunda kalabilirdim.”

Tilki diğer hayvanları ve arkada bekleyen çakalı da süzdükten sonra sözüne devam etti:

“Her şey daha iyi bir orman için. Zamanı geldiğinde bizi destekleyin yeter.”

Kesik Kuyruk kral Sarı Aslanın huzuruna çıkarak:

“Diğer komşu ormanlardan gelecek heyetleri kabul ettiğiniz için teşekkür ederim efendim. Hazırladığımız gösteriler hem ormanımızın güzelliğini hem de sizlerin ne kadar güçlü olduğunuzu onlara gösterecektir.”

Sarı Aslan gözlerini tilkiye dikerek:

“Hadi bakalım, marifetlerinizi hep beraber göreceğiz.”

Kesik Kuyruk bir gözü kralda bir gözü de etrafı süzerken:

“Her şey daha iyi bir orman için kralım.”

Diyerek huzurdan ayrıldı.

Ertesi sabah ormanda hareketlilik başlamış, sınırlarda çakallar toplanmışlar gelecek olan misafirleri bekliyorlardı. Tilkiler de orman merkezi yönetim bölgesi çevresinde toplanmışlar böğürtlen yolunu ve çevresini de kontrollerine almışlardı.

Garip şeyler oluyordu. Sınırlardan çakalların kontrolünde sürüler halinde köpekler, diğer ormanların çakalları ve tilkileri giriyordu.

Kesik Kuyruğun planladığı ormanlar arası bir gösteri değildi. Düşman ormanlarla işbirliği yapmış ve orman yönetimini ele geçirmeyi planlamıştı.

Çakallar birleşerek sınırları tamamen kontrollerine aldılar. Komşu ormanlardan gelebilecek yardıma engel olacaklardı.

Tilkiler de birleşerek Böğürtlen yolunu ve ormanın diğer iç yollarını kontrollerine aldılar.

Kalan diğer tilkiler, çakallar ve köpekler de merkezin etrafını sardılar.

Kesik Kuyruk, Kızıl Tüylü Tilkiye dönerek:

“Kralların yanına git, onlara olanları anlat ve teslim olmalarını söyle. Yönetimi devredip ormandan ayrılmalarına müsaade edeceğiz.”

Ve Kesik Kuyruk içinden mırıldandı:

“Kurtları, kaplanları bölgeden uzaklaştırdık ki artık kimse onlara yardım edemez. Bugünden sonra bizim saltanatımız başlayacak.”

Bölüm Sonu

Mesut Hekimhan

Eğitimci Yazar

mesuthan@gmail.com

Related posts

Leave a Comment